9 Mart 2015 Pazartesi

8 MART 1857’ den 2015 ‘e…



   "Kadınlar Günü" adı altında, her yıl mart ayının 8.günü kutlanan bu özel günün anlamını biraz irdelemeye ne dersiniz? Hadi o zaman ; 8 Mart 1857 tarihinde Amerika ‘da daha iyi çalışma koşulları için hak ararken canlarından olan kadın işçileri ve bu elim olayı unutmamak adına 8 Mart gününü “DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ” olarak kutlamamızı sağlayan Clara Zetkin’ i de hatırlayalım.

     Yaşamı var eden, güzelleştiren, cana can katan, varlığıyla evi yuva yapan, fedakarlıkta sınır tanımayan, evladı için yeri geldiğinde yaşamını hiçe sayan varlıktır kadın… Tam da burada uzun yıllar önce tanıdığım bir kadından söz etmek istiyorum. O, yürüme engelli çocuğunu sırtına bağlayıp iki büklüm şekilde yaklaşık yarım saatlik bir yolu yürüyerek okula getirip götüren ve bundan hiç şikayetçi olmayan anayı, hiç unutamadım. Onun bütün arzusu çocuğunun hayata karışması, bir şeyler öğrenmesi, kısacası onu mutlu görebilmekti


Böylesi örnekleri çoğaltmak mümkün ….

   Eli öpülesi kadınlar, annelerimiz…En büyük hayalleri evlatlarının okuması “ADAM OLMASI”, güzel bir geleceği olması ,kendisininin yaşayamadığı her güzelliği evladının yaşamasıdır.


Bu arada Türk ulusunun gururu büyük Atatürk’ü yetiştiren Zübeyde Hanım’ı, sporda, sanatta,bilimde ,siyasette öncü olmuş cumhuriyet kadınlarını, insanlığa hizmet ülküsüyle yaşamını tüketmiş tüm kadınları en derin sevgi, saygı ve minnet duygularıyla anmak istiyor sözü büyük ustaya bırakıyorum.


Ve kadınlar

Bizim kadınlarımız:

Korkunç ve mübarek elleri

İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle

Anamız, avradımız, yârimiz

Ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen

Sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen

Bahriye AKDOĞAN

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder